Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, kadına yönelik şiddet vakalarının giderek arttığına dikkat çekerek Adalet, İçişleri, Milli Eğitim ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarına kapsamlı bir soru önergesi sundu. Bartın, önergesinde, kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel değil; psikolojik, dijital, sosyal, ekonomik ve kurumsal boyutlarıyla kadınların yaşamını tehdit eden yapısal bir sorun haline geldiğini vurguladı.
Milletvekili Bartın’ın önergesinde, kendisine başvuran M.K. adlı bir yurttaşın yaşadığı iddia edilen şiddet süreci detaylı biçimde yer aldı. M.K.’nin üniversite yıllarında tanıştığı A.A. adlı kişi tarafından dijital platformlar üzerinden uzun yıllar boyunca sistematik şekilde tehdit edildiği, fiziksel şiddete uğradığı ve özel hayatına dair içeriklerin izinsiz şekilde paylaşılmasıyla sosyal yaşamında ciddi tahribatlar yaşadığı belirtildi.
M.K.’nin yaşadığı süreçte yalnızca kendisinin değil, ailesinin de psikolojik olarak etkilendiği; dijital platformlarda yayılan içeriklerin ardından sosyal çevrelerinden dışlandıkları ve sağlık sorunları yaşadıkları ifade edildi. Mağdurun eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldığı, zorla evlendirilmeye sürüklendiği ve görevlendirildiği okulda da sosyal medya üzerinden yapılan karalamalar sonucu dışlandığı iddiaları önergede yer aldı.
Bartın, söz konusu olayda ilgili kanun ve anayasal hakların ihlal edildiğini ileri sürerek, mağdurun defalarca şikâyette bulunmasına rağmen fail hakkında herhangi bir tutuklama kararı verilmemesini “cezasızlık sorunu” kapsamında değerlendirdi. Önergeye göre; yaşananlar, Anayasa’nın yaşama hakkı, özel hayatın gizliliği gibi hükümlerini ve 6284 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu’ndaki birçok maddeyi ihlal etmektedir.
Milletvekili Bartın, önergesinde 2025 yılının ilk altı ayında 136 kadın cinayeti, 145 şüpheli kadın ölümü yaşandığını; 2024 yılı boyunca ise toplam 394 kadın cinayetinin kayıtlara geçtiğini belirtti. Bu veriler ışığında dijital şiddetin de ölümle sonuçlanabilen ağır etkilerine dikkat çekti.
Soru önergesinde bakanlıklara yöneltilen başlıca sorular ise şöyle:
-
A.A. hakkında “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “tehdit”, “şantaj”, “dijital cinsel şiddet” ve “zorla evlendirme” gibi suçlardan etkin bir soruşturma yürütülmüş müdür?
-
Adli bilişim birimleri sürece dahil olmuş mudur?
-
Dijital flört şiddeti ve dijital taciz davalarına özel savcılık birimleri kurulması planlanmakta mıdır?
-
Karma ve bütüncül bir soruşturma süreci işletilmiş midir?
-
Bu suçlar için yeni bir yasal düzenleme çalışması başlatılmış mıdır?
-
Fail hakkında tutuklama kararı verilmemesinin gerekçesi nedir?
Bartın, önergesinde devletin dijital ve psikolojik şiddet türlerine karşı etkili koruma mekanizmalarını işletmesi ve benzer vakaların önlenmesine yönelik yapısal reformlar gerçekleştirmesi gerektiğini ifade etti.





