Mardin'in Kızıltepe ilçesi Turgut Özal Mahallesi'nde 25 Kasım gecesi yaşanan olayda; Mehmet Kaya, eşi Berna Kaya ve 5 yaşındaki kızları Samyeli, komşuların ihbarı üzerine eve giren ekipler tarafından başlarından silahla vurulmuş halde ölü bulundu.
Olay yeri incelemesindeki kritik detaylar
İl Emniyet Müdürlüğü tarafından kurulan özel ekibin yaptığı ilk incelemede şu bulgular kayıtlara geçti:
-Kapıda herhangi bir zorlama izine rastlanmadı.
-Evde sadece iki adet boş kovan bulundu.
-Olayda kullanılan silah evde bulunamadı.
Anne ve babanın cansız bedenlerinin odanın ortasında, 5 yaşındaki Samyeli’nin ise kanepede olduğu belirlendi.
Tutuklanan komşudan "yasak aşk ve intihar" savunması
Olaydan kısa süre sonra ailenin komşusu M.C., cinayette kullanıldığı düşünülen silahla bağlantılı olarak yakalandı. Mahkemece tutuklanan M.C., ifadesinde Mehmet Kaya ile arkadaş olduklarını, Kaya’nın tehdit aldığını söylemesi üzerine kendisine silah temin ettiğini belirtti.
Mardin katliamının zanlısı Mirhan C., ifadesinde cinayeti Mehmet Kaya’nın üzerine yıkmak için evde bir "kıskançlık krizi" yaşandığını öne sürdü. Zanlı, olaydan hemen önce gelen bir telefon ve "Aynur" isimli bir kadının isminin geçmesiyle karı-koca arasında tartışma çıktığını iddia etti.
Tutuklanan Mirhan C., soruşturma makamlarını Mehmet Kaya'nın cinnet geçirdiğine inandırmak için ifadesinde dikkat çekici bir "kadın" detayına yer verdi. Zanlının iddiasına göre, olay günü Mehmet Kaya’yı Ankara’dan bir erkek arkadaşı aradı.
Mirhan C.'ın ifadesine göre; telefondaki kişi Mehmet Kaya'dan, Urfa'ya gelecek olan "Aynur" isimli kız arkadaşını karşılamasını ve Diyarbakır’a götürmesini istedi. Mehmet Kaya'nın bu teklifi kabul etmesi üzerine ise evde ipler gerildi.
Berna Kaya’dan tepki: "Gidemezsin!"
Zanlı, bu telefon görüşmesine şahit olan Mehmet Kaya’nın eşi Berna Kaya’nın duruma sert tepki gösterdiğini öne sürdü. İfadeye göre Berna Kaya, eşine bağırarak "Gidemezsin" dedi ve bu mesele yüzünden çift arasında sözlü bir tartışma yaşandı.
M.C., olay anında evde olduğunu iddia ederek şu ifadeleri kullandı:
"Mehmet'in başka bir kadınla ilişkisi vardı, bu sebeple eşiyle tartıştı. Tartışma sırasında önce eşini, sonra kızını öldürdü. Bana dönerek 'Bunları kimseye söyleme yoksa seni de öldürürüm' dedi ve ardından intihar etti. Ben de korkuyla silahı alıp kanalizasyona attım."
Kapıyı plastik şişeyle açmaya çalışıyorlardı"
Sorgu tutanaklarına yansıyan en çarpıcı detay, cesetlerin bulunma anına ilişkindi. Olayın ardından delilleri karartıp kendine mazeret yaratan zanlı Mirhan C., akşam saatlerinde olay yerine geri döndü.
Zanlı o anları ifadesinde şöyle anlattı:
"Eve döndüğümde kapının önünde komşulardan Harun, Mithat, Muhtar ve ailem vardı. İçeriden telefon çalıyor ama kimse açmıyordu. Komşumuz Harun, elindeki kesik plastik kola şişesiyle kapıyı açmaya çalışıyordu. Onlar açamayınca, 'Ben deneyeyim' diyerek şişeyi aldım ve kapıyı bizzat ben açtım."
Zanlı, kapıyı açtıktan sonra Harun, Mithat ve Muhtar ile birlikte içeri girdiklerini, karanlık olan odanın ışığını açtıklarında ise Kaya ailesinin C.sız bedenleriyle "karşılaştıklarını" söyleyerek, cinayeti işleyen kendisi değilmiş gibi o anı komşularıyla birlikte yaşamış süsü verdiğini itiraf etti.
Cinayetten sonra düğüne gidip yemek yemiş
İfadesine göre zanlı, olayın hemen ardından evdeki altın ve paraları alarak kaçtı. Üzerindeki kanlı kıyafetleri değiştiren Mirhan C, dikkat çekmemek ve kendine şahit oluşturmak amacıyla bir araç kiralayarak arkadaşlarının nişan törenine katıldı. Ardından bir restoranda yemek yiyen zanlı, cinayet silahını ise bir arkadaşı aracılığıyla kuyuya attığını belirtti.
"Cinnet ve intihar" yalanı tutmadı
Mirhan C., savcılık ve hakimlik sorgusunda suçlamayı reddederek olayı bir "cinnet" vakası gibi göstermeye çalıştı. İddiasına göre; Mehmet Kaya kendisine gelen bir tapu telefonu üzerine sinirlenerek eşini ve kızını vurdu, ardından intihar etti. Kendisinin ise korkup silahı ve "hediye edilen" altınları alıp kaçtığını öne sürdü.
Şüpheli Mirhan C.’ın ifadesi, cinayet silahının temin edildiği "çiçekçi"yi ve delilleri karartmasına yardım eden arkadaşını da soruşturma dosyasına soktu.
Mirhan C.’ın soğukkanlı itirafları, olayın sadece bir kişiyle sınırlı kalmayıp, silah temininden delil karartmaya kadar uzanan başka bağlantıları da ortaya çıkardı. İşte dosyaya giren o isimler:
Kanı temizlemeden ona koştu: Akıl hocası V.E
Mirhan C, üç kişiyi öldürdüğü iddiasıyla olay yerinden kaçtıktan sonra ilk olarak arkadaşı V. E’nin yanına gitti. İfadeye göre, cinayeti ve yaşananları tüm çıplaklığıyla V. E.'ye anlatan zanlı, ondan yardım istedi.
V. E.’nin, kan donduran olay karşısında polise gitmek yerine zanlıya "akıl hocalığı" yaptığı iddia edildi. Mirhan C. ifadesinde, "V. önce silahı gömelim dedi. Sonra vazgeçip 'kuyuya atalım' dedi. Birlikte gidip silahı kuyuya attık" diyerek, arkadaşının delil karartma suçuna nasıl iştirak ettiğini anlattı.
Çiçekçi görünümlü silah tüccarı: B.
Soruşturmanın en kritik delili olan ruhsatsız tabanC.ın izini süren ekipler, şaşırtıcı bir adresle karşılaştı. Zanlı, cinayette kullandığı silahı olaydan 10 gün önce "B." isimli bir çiçekçiden aldığını itiraf etti.
Opet benzinliği karşısında dükkanı bulunan B. isimli şahsın, çiçekçilik maskesi altında yasa dışı silah ticareti yaptığı belirlendi. Mirhan C., "Silahı ondan 17.000 TL karşılığında aldım" diyerek, cinayetin işlendiği aletin kaynağını açıkladı. Bu itiraf, silahın "anlık bir olay" için değil, günler öncesinden temin edildiğini göstererek "tasarlayarak öldürme" şüphelerini kuvvetlendirdi.
Hakim hikayeye inanmadı
Kızıltepe Sulh Ceza Hakimliği'nde görülen sorgu duruşmasında zanlı Mirhan C.ve avukatının "Olay bir cinnet ve intihardır, şüpheli sadece korkup kaçmıştır" şeklindeki savunması, Hakimin dikkatli incelemesinden kaçmadı.
Hakim şüphelinin olay yerinden delilleri (kovan ve silah) kaçırması, maktullere ait ziynet eşyalarını alması ve kaçma şüphesini göz önünde bulundurarak, zanlının anlattığı kurguya itibar etmedi.
Ancak mahkeme; şüphelinin olay yerinden silahı ve kovanları toplaması, maktullere ait ziynet eşyalarını alması ve olay sonrası sergilediği "hayatın olağan akışına aykırı" rahat tavırları nedeniyle bu savunmaya itibar etmedi. Mirhan C., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mirhan C.'nin yer göstermesiyle silah kanalizasyonda bulunurken, şüpheliye yardım ettiği belirlenen V.E. isimli bir kişi daha gözaltına alınarak tutuklandı. Böylece soruşturmadaki tutuklu sayısı 2'ye yükseldi.
Kriminal rapor: Baba ve kızın elinde barut izi
Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapılan "el swap" (atış artığı) analizlerinde çarpıcı bir sonuç ortaya çıktı. Hem baba Mehmet Kaya’nın hem de 5 yaşındaki kızı Samyeli’nin ellerinde barut izi tespit edildi. Bu teknik bulgu, soruşturmanın seyrinde belirleyici bir rol oynayacak.
Aile yakınları: "Para ve altınlar kayıp, bu bir cinayet"
Tutuklu komşunun "yasak aşk" iddiasına karşılık Kaya ailesinin yakınları, olayın gasp amaçlı bir cinayet olduğunu düşünüyor.
Mehmet Kaya'nın ağabeyi Sadık Kaya, başlangıçta intihardan şüphelendiklerini ancak evdeki durumun cinayeti işaret ettiğini belirtti. Kaya, "Kardeşimin evindeki para ve altınlar kayıp. Biz olayın para için işlenmiş bir cinayet olduğunu düşünüyoruz" dedi. Ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde ise Mehmet Kaya’nın olaydan sadece bir gün önce market alışverişi yaptığı görülüyor.
Avukatlardan açıklama: Tutuklama nedeni 'kasten öldürme'
Ailenin avukatları Nurullah Öner ve Seher Acay, kamuoyundaki bilgi kirliliğine karşı yaptıkları açıklamada soruşturmanın ciddiyetine dikkat çekti.
Avukatlar, "Medyada ve sosyal medyada spekülatif haberler dolaşıyor. Tutuklanan kişi iddia edildiği gibi sadece 'delil karartma' suçundan değil, aynı zamanda 'kasten öldürme' suçlamasıyla da tutuklanmıştır. Sürecin hassasiyetle takip edilmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.