Konuyla ilgili açıklamada bulunan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sedat Öztürk, son yıllarda özellikle hareketsiz yaşam, kilo alma ve kötü beslenme gibi sebeplerden dolayı bel fıtığının arttığına dikkat çekerek, bunlardan yüzde 2-3 oranının ameliyat gerektirdiğini söyledi. Günümüzde bel fıtığının ekseriya bel ve kalçaya vuran ağrı ile kendisini gösterdiğini belirten Öztürk, “Bazı hastalarda sadece bel ağrısı yaparken bazılarında ise sadece bacak ağrısı yapabilmektedir. Ameliyat gerektirmeyen hasta grubunun büyük bir kısmı istirahat, egzersiz ve ağrı kesici tedaviler ile şikayetler gideriliyor. Ancak bazı hastalarda cerrahi dışı bu tedavilere direnç görülüyor. Özellikle kısa süreli ilaç tedavisine yanıt alınamayan veya yaşam kalitesini bozacak düzeyde şiddetli ağrıları olan hastalarda, ameliyat ihtiyacı ötelenebilir durumda ise girişimsel ağrı tedavileri tercih edilebilir” dedi. Halk arasında ‘Nokta atış yöntemi' diye bilinen Transforaminal Epidural Enjeksiyon yöntemi ile birçok bel fıtığı vakasının ameliyatsız şekilde iyileşebildiğine vurgu yapan Öztürk, “Hastanın öncelikle bu tedaviye uygun olup olmadığı inceleniyor ve işlem ameliyathanede yapılıyor. Herhangi bir anestezi uygulanmadığı gibi, hasta işlem sırasında iğne ağrısı hissetmiyor ve işlemi kendisi de canlı olarak izleyebiliyor. İşlem ‘skopi' denilen canlı röntgen cihazı ile sadece 15 dakika sürüyor. İğne sinir ile fıtık arasındaki kanala yerleştirilip uygun dozdaki ilaç uygulanıyor ve hasta taburcu ediliyor” ifadelerini kullandı. Bel fıtığının daha önceden ameliyatla tedavi edilmiş olsa bile tekrarlama riski bulunan sağlık sorunları arasında yer aldığını da sözlerine ekleyen Öztürk, ‘Nokta atış' tedavisinin bel fıtığı ameliyatı geçirmiş hastalarda da rahatlıkla uygulanabildiğini söyledi.