Bartın, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) 2024’te Hakkâri’de 256 hektarlık alanı madenciliğe açmasını eleştirerek, bu alanların yerleşim yerlerine, Çığlı Suyu’na ve Cilo Sat Milli Parkı’na çok yakın olduğunu belirtti ve “Bu açık bir ekokırım uyarısıdır” dedi. Ayrıca, bölgedeki mega ruhsatların binlerce yıllık Sat Buzul Gölleri’ni tehdit ettiğini vurguladı.
Enerji kesintilerinin teknik değil sistematik bir sorun olduğunu savunan Bartın, DEDAŞ ve VEDAŞ’ın uygulamalarını “enerji ırkçılığı” olarak nitelendirdi. Yüksekova’da bir yurttaşa 92 bin 842 TL ceza kesildiğini hatırlatan Bartın, “Enerji kullanımını cezaya dönüştürmek açıkça ayrımcı bir gasp politikasıdır” dedi.
Doğal gaz hizmetinde de ciddi ihlaller yaşandığını belirten Bartın, Akmercan firmasının bazı binalarda doğalgaz kutularını bahçe duvarlarına monte ettiğini, bazı sokaklarda ise proje dışı çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. “Bu tablo, yandaş kayıran ve yurttaşların haklarını gasp eden bir ayrımcılık örneğidir” dedi.
Konuşmasını enerji politikalarının kamusal denetimden çıkarıldığını vurgulayarak tamamlayan Bartın, “Bütçe enerjiyi bir insan hakkı olarak görmüyor; sermayenin sömürü aracına dönüştürüyor. Ancak bu topraklar ne Cilo’sunu ne İkizdere’yi ne de alınterini peşkeş çektirecektir” diye konuştu.