Siyaset

Hatimoğulları CHP’yi ziyaret etti: “Böyle mi demokratikleşme olacak?”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i CHP Genel Merkezi’nde ziyaret etti.

Hatimoğulları CHP’yi ziyaret etti: “Böyle mi demokratikleşme olacak?”
Abone Ol

Hatimoğulları’na Eş Genel Başkan Yardımcıları Özlem Zengin, Mahfuz Güleryüz ve MYK üyesi Emiraali Türkmen eşlik etti.

Saat 15.00’te CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyaret sonrası Özgür Özel ile açıklama yapan Tülay Hatimoğulları, CHP belediyelerine yönelik operasyonlarda belediye başkanlarının tutuklanmasına sert eleştirilerde bulundu.

“Bir siyasi operasyon olduğunun altını çizmek istiyorum”

Tülay Hatimoğulları şunları söyledi:

"Dün sabah ne yazık ki yine bir şafak operasyonuyla halkın iradesine bir darbe vuruldu ve bununla ilgili geçmiş olsun dileklerimizi, dayanışma duygularımızı belirtmek için buradayız. Ümit ediyoruz ki yargı bu yanlıştan bu birkaç saat içinde geri döner ve gözaltına alınan belediye başkanları serbest bırakılır. Bizler bu operasyonları kayyım anlayışının bir devamı olarak görüyoruz. Biz dün bu habere uyandığımızda dünkü programlarımızı gerçekleştirdik ama bugün için olağanüstü MYK çağrısı yaptık. Bu gözaltı süreçlerini değerlendirdik. Sanıyorum ki bunu en iyi anlayabilecek siyasi parti biziz. Üç dönem belediyelerine kayyum atanmış bir partiyiz.

“İktidar partili belediyelerin de soruşturulacağı bir çalışma yürütülsün”

Bugün bu operasyonların bir siyasi operasyon olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Şayet ellerinde deliller varsa bazı soruşturmalar başlatılabilir. Fakat bunları bir kılıf haline getirerek bir siyasi operasyona dönüştürülmesini kabul etmiyoruz. Bir komisyon oluşturulsun, bağımsız yargı devreye girsin ve sadece muhalif değil, iktidar partili belediyelerin de soruşturulacağı bir çalışma yürütülsün.

“Böyle mi demokratikleşme olacak?”

Şunu da eklemek isterim. Ayrıca kayyım atanmış belediyelerin kayyım yönetiminin de araştırılmasını ısrarla öneriyoruz. Bugün barış ve demokratik toplum sürecinden bahsediyoruz. Barışı, silahsızlanmanın konuşulduğu şu günlerde bu operasyonlara tanıklık etmek Türkiye toplumuna iyi gelmiyor. 'Böyle mi demokratikleşme olacak' sorusunun her yerden yükseldiğini görüyoruz.

“Bu operasyonlar barış sürecini baltalamaktadır”

100 yıldır bu ülkede kronikleşmiş olarak devam eden bir süreci konuşurken bu operasyonları konuşuyor olmamız demokrasiye olan inancı zayıflatmaktadır. Biz bu operasyonları gerçekleştiren anlayışa bir kez daha seslenmek istiyoruz. Bu operasyonlar barış sürecini baltalamaktadır. Bu operasyonlar bir belediye başkanını cezaevine koymak anlamına gelmiyor sadece, seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Çağrımızı yineliyoruz. Bugün bu operasyonları gerçekleştiren akıl, bunlardan vazgeçmeli."

Özgür Özel: Siyasi operasyon olduğuna inanmayan kimse kalmadı

DEM Parti heyetğine ziyaretleri nedeniyle teşekkür eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel de şu ifadeleri kullandı:

"Dün Adana'ya ve diğer operasyona tabi tutulan belediyelerimize yerelde yapılan ziyaretler için de ayrıca teşekkür ediyorum. Artık Türkiye'de bu operasyonların siyasi operasyon olduğuna inanmayan kimse kalmadı. Anketlerde yüzde 25 gibi inandığını söyleyen seçmen var, ama onlar zaten Cumhur İttifakı'nın kategorik seçmeni. Kemik seçmen. Ki bu muhalefet tarafında da var. Bunun dışında normal ve makul bakan, meseleyi siyasi angajmanlarla değil de vicdan gözüyle dinleyen kimse bu operasyonların 'yolsuzluk' operasyonu olduğuna inanmıyor.

“Demek ki o istisna hal dışındaki tüm haller siyasiymiş değil mi?”

Sayın Başkan hatırlattı. Kayyımlardan çok çektiler. Kazandıkları tüm belediyelere neredeyse kayyım atandı. O zaman Tayyip Bey 'bunlar terör örgütüne para yolladıkları için gözaltına alınıyorlar. Buradaki mesele Kürt vatandaşların seçme hakkına yönelik bir şey değil' diyordu. Şimdi bu süreç başladı ve Tayyip Bey ne dedi 'Kayyım uygulaması istisna olarak kalacak' dedi. Demek ki o istisna hal dışındaki tüm haller siyasiymiş değil mi?

“Suçları Tayyip Bey'in adayını yenmektir”

O yüzden açık ve net şekilde şunu görmek lazım. Yapılan her şey hem belediye başkanlarının kişilik haklarına, ailelerine yapılan zulümler bunların hepsi bir büyük vicdansızlıkla yapılan işlerdir. Suçları Tayyip Bey'in adayını yenmektir. Suçumuz partimizi birinci parti yapmaktır. Ekrem İmamoğlu'nun suçu 15 milyon oylarıyla cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Risk, sayın Ekrem İmamoğlu'nun sayın Erdoğan'ı tüm anketlerde açık ara farkla yeniyor olmasıdır.

“Abdurrahman Tutdere, bambaşka bir isim”

Bugün sabah da söyledim; Abdurrahman Tutdere, bambaşka bir isim. Adıyaman’ın kendi kendine adaylaştırdığı, zorla aday ettiği, zorla seçtiği, gözüne Adıyaman’a katkı sağlamak için uyku bile girmeyen birisini bununla itham ediyorlar. Zeydan Başkan gibi bütün Adana’nın gönlünü kazanmış birisine leke çalacaklar ya. Daha doğrusu İstanbul’daki bu işe rıza üretemediler, kendi seçmenlerini bile ikna edemediler. Şimdi bunu Anadolu’ya yayarak yapmaya ve bunun büyük bir organizasyon olduğunu, diğer şehirlerde de kolunun, bacağının olduğunu inandırmaya çalışıyorlar ya. Burada Adana elverişli bir yer kendilerince. Bizle DEM’i Adıyaman’da, Adana’da karşı karşıya getirebilirler kolaylıkla. DEM bu operasyonlara tepki göstermezse DEM’e, DEM bu operasyonlara tepki gösterirse bu sefer Türkiye toplumuna başka bir mesaj verecekler kendilerince. Ve Zeydan Başkan’a bunu yapmak için şu an muhatap olduğu soru şu: Aziz İhsan Aktaş bu dönem değil, bir önceki beş yıl değil, ondan öncesi Seyhan Belediye Başkanıyken Seyhan Belediyesi ile çalışmış. Bunun üzerinden suçlamaya kalkıyorlar ve sekiz yıl önceki bir ihaleyle ilgili bir kanıt da bulmuş değiller. O dosya defalarca incelenmiş, Sayıştay tarafından uygun görülmüş, hiçbir problemin olmadığı bir nokta. Ama konu şu; Aziz İhsan Aktaş’a ‘İsim ver’ diyorlar. O da dönmüş geriye dönüp bakıyorlar, ‘Sekiz yıl önce Seyhan’ diyor. Ve şimdi bunun için Belediye Başkanımızı gözaltına aldılar, tutuklamaya çalışıyorlar. Buradan sonra artık söylenecek söz yok. Buradan sonra yapılacaklar var. Onunla ilgili bir takvimin içindeyiz. Tam bu dakikalarda Parti Meclisimiz toplandı, toplantıyı açmak üzere bizleri bekliyor. Bundan sonra artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni bir sürecin içinde olduğunu ve bundan sonraki sürecin ne kadar zor olursa olsun direncin ve dirayetin daha da yüksek olacağını dün de ifade ettik. Bugün de bir kez daha ifade edeyim. Sayın Başkan’a, onun şahsında DEM heyetine ve DEM Parti‘ye teşekkür ediyoruz gösterdikleri dayanışma için.”