Sındırgı merkezli 6,1 büyüklüğündeki deprem, Balıkesir başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi. İlk belirlemelere göre can kaybının yaşanmadığı sarsıntının ardından bölgede artçı depremler sürüyor.
Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son depremin 10 Ağustos 2025’teki 6,1 büyüklüğündeki sarsıntının oluşturduğu artçı mikro deprem kümesinin içinde meydana geldiğini vurguladı.
“Uşak Deprem Kümesi kanser gibi büyümeye devam ediyor. Bu deprem, 10 Ağustos’ta olan 6,1’lik depremin oluşturduğu artçı küme içinde gelişmiştir. Her ne kadar güneydoğuya ilerlese de Uşak Fay Bloğu bütünüyle gerilmeyle yüklenmiştir. Dikkat!” ifadelerini kullandı.
“6–7 büyüklüğünde depremler tetiklenebilir”
Bektaş, Batı Anadolu’daki sismik kümelenmelerin, bölgedeki aktif fayların kırılma eşiğine yaklaştığının işareti olabileceğini söyledi.
“Uşak-Kütahya bloklarının batısında 4 büyüklüğünde sık aralıklı depremlerle oluşan kümelenme, daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip. Sındırgı’daki 6,1 büyüklüğündeki deprem de bu küme içinde gelişmiştir. Mart ayından bu yana büyüyen Naşa–Simav mikro deprem kümeleri de 6–7 büyüklüğünde bir deprem üretebilir.”
“Manisa, Balıkesir, Uşak ve Kütahya etkilenebilir”
Bektaş, Manisa, Balıkesir, Uşak ve Kütahya illerinin çevresindeki fay hatlarının bu sismik kümelenmeler nedeniyle tetiklenebileceğini vurguladı.
“4–4,9 büyüklüğündeki depremlerle şekillenen kümeler, bölgede kırılma eşiğine yaklaşmış fayların yerini gösteriyor. Bu nedenle dikkatli olunmalı,” uyarısında bulundu.
“Enerji boşalması yavaş ilerliyor”
27 Ekim’deki ana depremin beklenen düzeyde hasar yaratmamasını yer ivmesinin düşük olmasına bağlayan Bektaş, fay hatlarında sıcak su ve gaz gibi akışkanların enerji boşalmasını yavaşlattığını söyledi. Bu durumun artçıların daha uzun süre devam etmesine neden olduğunu belirtti.





