Öcalan Komisyon ile yaptığı görüşmede dile getirdiği iddia edilen 'darbe' konusuna da açıklık getirdiği belirtildi.
DEM Parti İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 2 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirdikleri görüşmenin detaylarını paylaştı. Yaklaşık 4 saat süren görüşmede Öcalan, sürece yönelik sabotaj girişimlerine dikkat çekerek "Barış yüzyılına geçiş yasası" çağrısında bulundu.
DEM Parti heyeti, dün İmralı Adası'na giderek Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyet, geçtiğimiz hafta TBMM Komisyonu'nda gerçekleşen görüşmelerin pozitif etkilerinin de ele alındığı toplantıya dair Öcalan’ın değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, sürecin önündeki engeller, "darbe mekaniği" ve hukuki çözüm yolları öne çıkan başlıklar oldu.
"Sabotaj girişimleri ve darbe mekaniği"
Öcalan, son dönemde yoğunlaşan süreç karşıtı söylemleri değerlendirirken, geçmişteki çözüm girişimlerine yönelik sabotajları hatırlattı. Bu durumu "klasik bir darbe" olarak değil, süreci kırmaya yönelik bir "habitus" olarak tanımlayan Öcalan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu, klasik bir darbe çalışması olarak değil, süreci ilerletmeye yönelik her adıma karşı bir hamle yapmak suretiyle kırılgan ve tehlikeli bir ortam yaratma çabası şeklinde anlaşılmalıdır. Günümüzde norm-dışı güçlerin taşıyıcılığını bu çevreler yapmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin ilk yüzyılına damgasını vuran darbe geleneğini aşmaya dönük siyasi ve toplumsal bir irade de güçleniyor."
"Barış yüzyılına geçiş yasası çıkarılmalı"
Türkiye'nin içinden geçtiği süreci bir "geçiş süreci" olarak nitelendiren Öcalan, siyasi şiddetin ve demokrasi dışı müdahalelerin gündemden kalkması için yasal güvenceye işaret etti. Öcalan, 27 Şubat açıklamasına atıfta bulunarak şunları kaydetti:
"Özgün ve bütüncül hukuka dayalı bir barış yasasının gerçekleşmesi ile siyasi şiddet ve demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkacaktır. Buna, 'Barış Yüzyılına Geçiş Yasası' da diyebiliriz. 27 Şubat açıklamamız bu açıdan yol gösterici bir programdır. Atılan adımların tümü, bu topraklarda kardeşçe, birlikte yaşama hedefimizin açık ifadeleridir."
Tüm siyasi kesimlere "tutarlılık" çağrısı
Öcalan, iktidar ve yönetim şansını kullanmak isteyen tüm siyasi ve toplumsal kesimleri, sorunlara tutarlı yaklaşmaya ve demokratik çözüme ortak olmaya çağırdı. Sürecin hedefini "Kürtlerin cumhuriyete hukuk yoluyla katılımını sağlama ve demokratik cumhuriyeti en geniş toplumsal birliktelikle inşa etme" olarak özetleyen Öcalan, bu yöndeki irade ve kararlılığını bir kez daha vurguladı.
DEM Parti İmralı Heyeti’nin açıklaması şöyle:
“2 Aralık 2025 tarihinde İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile dört saate yaklaşan bir görüşme yaptık. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen TBMM Komisyon görüşmesinin pozitif etki ve sonuçları karşılıklı değerlendirildi.
Sayın Öcalan, yakın zamanda yoğunlaşan süreç karşıtı söylem ve çıkışlar hakkında, geçmiş çözüm girişimlerine karşı geliştirilen sabotaj girişimlerini anımsattı. Bu süreçlerin tümünde karşılaşılan bir durum, bir habitus olarak darbe mekaniğine dikkat çekti. Bunun klasik bir darbe çalışması olarak değil, süreci ilerletmeye yönelik her adıma karşı bir hamle yapmak suretiyle kırılgan ve tehlikeli bir ortam yaratma çabası şeklinde anlaşılması gerektiğini vurguladı. “Günümüzde norm-dışı güçlerin taşıyıcılığını bu çevreler yapmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin ilk yüzyılına damgasını vuran bir kültür, bir siyaset tarzı, gizli-açık bir örgütlenme biçimi olan darbe geleneğini aşmaya dönük siyasi ve toplumsal bir irade de güçleniyor” diyerek şu değerlendirmede bulundu:
İçinde bulunduğumuz geçiş sürecinde özgün ve bütüncül hukuka dayalı bir barış yasasının gerçekleşmesi ile siyasi şiddet ve demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkacaktır. Buna, barış yüzyılına geçiş yasası da diyebiliriz. 27 Şubat açıklamamız bu açıdan da yol gösterici bir programdır. Bu doğrultuda atılan adımların tümü, aldığımız sorumluluğun ve bu topraklarda kardeşçe, birlikte yaşama hedefimizin açık ifadeleridir.
Türkiye’de yönetim ve iktidar şansını doğru kullanmak isteyen her siyasal ve toplumsal kesimin siyasal sorunlara tutarlı yaklaşması ve demokratik çözüme ortak olması gerekir. Bu süreç, Kürtlerin cumhuriyete hukuk yoluyla katılımını sağlama ve demokratik cumhuriyeti en geniş toplumsal birliktelikle inşa sürecidir. Bu yönde ilerlemekte olan sürece dönük güçlü iradeye ve kararlı duruşa sahip olduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim.”