Sanat Sokağı’nda gerçekleştirilen açıklamaya Yüksekova Belediye Eş Başkanları Şoreş Diri ve Şadiye Kırmızıgül, DEM Parti Yüksekova İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, eski Hakkâri Milletvekili Sait Dede, İHD Hakkâri Şube Eş Başkanı Sibel Çapraz ile Ozan Akbaş, DEM Parti PM üyesi Nevzat Anuk, Aksu’nun ailesi ve çok sayıda yurttaş katıldı. Basın metnini İHD Sözcüsü Pınar Zengin okudu.
“Süleyman Aksu ve katledilen tüm insanlar ölümsüzdür”
Açıklamada, Suruç Katliamı'nın ardından etkin bir soruşturma yürütülmediği vurgulanarak, faillerin adalet önünde hesap vermediği belirtildi. Zengin, “Devlet yetkililerinin koruyamadığı, katledilmelerine adeta göz yumduğu bu saldırı biz insan hakları savunucularının benliğinde derin yaralar açtı” dedi.
Süleyman Aksu’nun hayatı ve idealleri hakkında da bilgi verilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Aksu, 1990 yılında Yüksekova’da doğdu. Adana Çukurova Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdi. Sadece üç yıl öğretmenlik yapabildi. 20 Temmuz 2015’te Kobane’den gelen çocuklara oyuncak götürmek isterken Suruç’ta gerçekleşen bombalı saldırıda yaşamını yitirdi. Süleyman Aksu, adil ve eşit bir gelecek için mücadele eden, sevilen ve saygı duyulan bir öğretmendi.”
Açıklamada ayrıca “Süleyman Aksu ve düş yolcularının hayatlarına kasteden zihniyet hâlâ aramızda. Bizler onların sesi, adaletin savunucusu olmaya devam edeceğiz” denildi.
Açıklamada ayrıca Süleyman Aksu'nun yarın saat 11.50'de Orman Mahallesi'nde mezarı başında anma töreni ile anılacağı ifade edildi.
Süleyman Aksu’nun Annesi Kudret Aksu: “Ben sadece oğlumun katillerini istiyorum”
Basın açıklamasının ardından söz alan Süleyman Aksu’nun annesi Kudret Aksu, oğlunun 10 yıl önce 33 arkadaşıyla birlikte katledildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Ben bir anneyim, yüreğim yanıyor. Günde üç kez mezarlığa gidiyorum, oğlumu çağırıyorum. 10 yıldır Süleyman’ın katillerini soruyorum ama hâlâ cevap alamadım. Süleyman öğretmendi, devletin memuruydu, silah taşımıyordu. IŞİD’ten kaçan çocuklara oyuncak ve defter götürüyordu. Benim yüreğim yandı, kimsenin yanmasın.”
Etkinlik, bir dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.