DEM Parti, Van Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine geri alındığını duyurdu. Bu itiraz Türkiye'nin hiçbir partinin tabanında karşılık bulmadı. Kararın yanlışlığı kadar ülkedeki yargısal boşluğu da aynı zamanda beraberinde getirmiş oldu. Aday adaylarının seçme ve seçilme kriterlerindeki sonraya bırakılmalar toplumsal karışıklığa ve tamiri mümkün olmayan ayrilmalara da sebebiyet verebilmektedir.  

En başta belirtmek gerekir ki Ak Parti belediye başkan adayı Abdulahat Arvas'ın hiçbir Kanuni altyapısı olmayan,siyasi kariyerinde yüzüne bir kara leke olarak kalacağı.. çevresinde ve en önemlisi evinin anahtarını çevirdiğinde karşısına çıkan eşine ve çocuklarına dahi gerçekte hak etmiş bir belediye başkanı olarak karşılanmayacağı bir başkanlık mazbatasını elinin tersi ile itip, ben bu oyunun içinde olmam varsa bir meseleniz beni alet etmeyin deyip geri çekilmesidir.

Bugün Türkiye'nin herhangi bir şehrinde mikrofonu uzatacağınız insanlarımızın genelinin söyleceği bir gerçeklik var o da bu kararın haksız ve hukuksuz olduğudur.

Meselenin bir bu  boyutu var bir de DEM Parti'nin ve başkan adayı Abdullah Zeydan'ın bu mağduriyeti artıya çevirip çevirmeyeceği  konusu .....!
Tarih tekerrürden ibaret Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadıkları sayın Zeydan için yaşanan mağduriyetin bir benzeri değil miydi? Bu mağduriyeti bir lider manevrasiyla çok iyi değerlendirerek tüm Türkiye toplumunun gönlüne taht kurmadı mı? 

Toplumda karşılık bulan;Uzun boylu, yakışıklı, diksiyonu düzgün bir kişilik;aynı zaman da son yılların lider siyasetçilerinden Selahattin Demirtaş ile beraber Saidi Nursi'nin deyimiyle Medrese-i Yusufiyeyi okumuş kendini fikren yetiştirmiş ağa kimliğinin dışına çıkarak ülke toplumuna mal olmaya çalışan bir kişilik sayın Zeydan;yalnız gel gör ki ekranlarda bunu göremedik.

Her ne kadar Necip Fazıl'dan bir dörtlük okumasa da kendi ideolojisinde toplumun geneline hitap eden bir şairi ,bir üstadı,bir idolü vardır elbet sayın başkanın, güzel bir şiirle, bunu dile getirebilir, bu mağduriyetimi bana bu yapılanı ülkemin tüm insanlarının vicdanlarına havale ediyorum da diyebilirdi. Tek bir kelime konuşmasa bile insanlar içten içe yapılanın ne kadar büyük bir haksızlık olduğunu yediden yetmişe herkes dile getiriyor ve bir iç geçiriyorlar zaten... özelden sayın Zeydan'ı konuşuyor olsak da totalde siyasetin tüm bireyleri için de bu geçerli. ülke insanı sert tepkilere,sokak ağzına, ayrıştıran dile pek bir sıcak bakmıyor maalesef... Kontrolsüz bir iki kelime ile tüm siyasi hayatlarını bitiren yığınca siyasetçi göstebilirim size... hal böyleyken kolay kolay yetişmeyen bu tür politikacıların siyaset sahnesinde daha duyarlı daha bir temkinli hareket etmelerinde fayda vardır.

Türkiye'de bu kadar bilinçli,politika da strateji belirleyen başka bir parti seçmenini hiçbir yerde bulamazsınız. Yalnız gel gör ki Parti'nin Merkez yürütmesi hiçbir şekilde politika üretmiyor çok sığ bir döngünün içinde dönüp dolaşıyor. Demirtaş gibi partiyi ülkenin partisi haline getirmeye çalışanları da bırakın devleti partililerin kendisi bile diskalifiye ederek İstenmeyen adam ilan etmediler mi? Osman Baydemir ve  Bekir Kaya dışında kaç belediyede gerçek belediyecilik yapılabildi. Ak Partiyi Ak Parti yapan yereldeki hizmetleri olmadı mı?