2024 yılında uygulanacak asgari ücreti belirleyecek görüşmelerin ilki 11 Aralık tarihinde gerçekleşecek.

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, CNN Türk canlı yayınında yaptığı hesaplamanın detaylarını paylaştı: 

"Bildiğimiz gibi Türkiye’de enflasyonla mücadele programı var. Hem para politikası hem maliye politikası kanadında çok güçlü bir şekilde 2024’te de enflasyonla mücadele devam ettirilecek. Şimdi enflasyonun kaynaklarından biri de ücret artışları. Güçlü artan ücretler gelirleri arttırdığı için talep yaratıyor ve bu da enflasyonu yukarı çekiyor. 

Dolayısıyla enflasyonla mücadele ettiğinizde ücretlerde de enflasyonla mücadeleye uygun olarak, enflasyon yaratmayacak şekilde bir zam yapmanız gerekiyor. Tabii bunu yaparken çalışanların hali hazırda enflasyon düşüyor olsa da var olan enflasyona karşı da ezilmemesini gerektirecek dengeli bir artış yapıyor olmanız lazım. Bu noktada sayın Mehmet Şimşek’in yakın vadede açıklamalarına da baktığımızda tek zam bekleniyor. Sadece tek zam önemli olmayacak, kriter ne olacak? O da şu. Normalde gerçekleşen enflasyona göre, yani geçtiğimiz 6 ay enflasyon baz alınarak bir ücret belirleniyordu. Şimşek'in sözlü yönlendirmeleriyle beklenen enflasyona göre. Neden beklenen enflasyona göre çünkü gelecekte beklenen enflasyonu baz aldığınızda enflasyon düşeceği için göreli olarak gerçekleşen enflasyona göre aslında enflasyonla mücadele kapsamında daha az enflasyonu düşürme adına bir zam gündeme gelecek.

Beklenen enflasyon 2024’te yüzde 36. Eğer beklenen enflasyona göre yapılacaksa yüzde 36, gerçekleşen enflasyon geçtiğimiz 6 ayda yaklaşık yüzde 38 olacak. Dolayısıyla buna göre baz alırsak böyle bir gerçekleşme olacak. Bu noktada evet tartışmalar var ama ben enflasyonla mücadele kapsamında hem tek seferlik hem de beklenen enflasyona göre bir zam yapılma ihtimalini güçlü görüyorum.

Piyasada bu kez özellikle çok farklı beklentiler var. İlk bu asgari ücretle ilgili görüşmeler gündeme geldiğinde yüzde ellilerden bahsediliyordu. İşte gerçekleşen enflasyona göre baz aldığınızda yüzde elliye varan bir artış var, fakat beklenen enflasyona göre yaptığınızda, örneğin benim kendi beklentime göre yüzde 42-43 bandında. 

Minimum piyasada 17 bin, maksimum 18 bine çıkan bir beklenti var. Ama şöyle sözlü iletişim de var, mesela yüzde 36 üzerinden hesapladığınızda hiç sosyal refah payı vermediğinizde yaklaşık 15 bin 500 liraya denk gelen bir artış oluyor. Bunun üzerine bir de refah payını koyduğunuzda yaklaşık 16 bin, biraz 16 bin üstüne çıkan bir oran var. Farklı farklı kulis bilgileri de var.

Mesela 16 bin yönünde bir ücret belirlenebileceği, işte onun baz alınarak aslında masaya oturulacağı işveren tarafında beklentiler de var. Kuvvetle muhtemel işçi tarafı yaşam maliyeti endeksine bakarak bir gerçekleştirme yapacak. Dolayısıyla 16 bin ile 18 bin arasında bir rakam olacağa benziyor. Muhtemelen, yani benim hesaplamalarına göre, 16 bini biraz geçen bir ücret olma ihtimali var gibi görünüyor." /duvar

Editör: Erkan Çobanoğlu