Bartın, Kamu İhale Bülteni’nde yer alan verilere göre yıl boyunca 54 bin 217 ihale ilanı yayımlanmasına rağmen, doğrudan temin yoluyla yapılan kamu alımlarının tutarının 250,4 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Bu tabloyu, kamu kaynaklarının verimli ve şeffaf kullanılmadığının göstergesi olarak değerlendirdi.
Milletvekili Bartın, doğrudan temin yönteminin yaygınlaşmasının, kamu alımlarında rekabet ve açıklık ilkelerinin zedelendiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Birleşme–Devralma İşlemlerine Dikkat Çekti
Konuşmasında Rekabet Kurumu’nun faaliyetlerine de değinen Bartın, kurumun 2024 içinde 311 birleşme, devralma ve özelleştirme dosyasını incelediğini, bunlardan 6’sının özelleştirme kapsamında sonuçlandığını ifade etti. Bu işlemlerin toplam bedelinin 31 milyar 363 milyon TL olduğuna dikkat çekti.
Sayıştay’ın Uyarıları: Pazar Hakimiyeti Birkaç Şirkette
Bartın ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ilgili Sayıştay raporlarında, tedarik zincirleri üzerinde birkaç büyük perakende şirketinin belirleyici konuma geldiği tespitine işaret etti. Bu durumun küçük üreticilerin pazarda giderek daha fazla sıkışmasına yol açtığını belirterek, “Üretici fiyatları bu zincirler tarafından belirleniyor; bu bütçe, halkın değil büyük kartellerin çıkarlarını gözetiyor” dedi.
“Kaynaklar toplumun ihtiyacına yönlendirilmeli”
Ekonomik politikaları eleştiren Bartın, ülke kaynaklarının silahlanma yerine sosyal ve ekonomik iyileştirme alanlarına aktarılması gerektiğini vurguladı.
“Biz kaynakların savaşa değil barışa, ranta değil emeğe yönlendirilmesini istiyoruz” ifadesini kullandı.
Sınır Kapılarının Açılması Önerisinin Reddedilmesine Tepki
Bartın, komisyon aşamasında sundukları ve bölge halklarıyla ticari, kültürel ve siyasi ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan sınır kapılarının açılması ve işlevsel hâle getirilmesine ilişkin önergenin reddedildiğini hatırlattı. Bu kararın, ekonomik açıdan bölge kentlerini dışlayan bir tutum olduğunu savunarak, söz konusu yaklaşımı “barış talebine yönelik ekonomik baskı ve siyasi veto” şeklinde nitelendirdi.
“Bu bütçeye hayır, geleceğe evet”
Konuşmasını bütçeye yönelik eleştirilerini yineleyerek tamamlayan Bartın, “Yoksulluğu ve sömürüyü büyüten, savaş politikalarını besleyen bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Barış ve demokratik bir toplum için mücadelemiz devam edecektir. Bu bütçeye hayır demek, onurlu bir geleceğe evet demektir” dedi.
