Van’da geçen yıl göl kıyısında cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. Dosyaya organize suç lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker de dahil oldu. Peker, cinayeti aydınlatacak bilgi veya belge sunanlara 25 milyon TL ödül vereceğini açıkladı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül’de yurttan çıktıktan sonra kaybolmuş, cansız bedeni 15 Ekim’de İpekyolu ilçesi Mollakasım Mahallesi sahilinde bulunmuştu. Olayın cinayet mi, intihar mı olduğu tartışmaları devam ederken, Van Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı sürdürüyor. Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi’nin raporu, genç kızın vücudunda kimliği belirsiz iki erkeğe ait DNA bulunduğunu ortaya koydu.
Sürpriz tanık ifadeleri
Raporun basına yansımasının ardından, Manisa’da yaşayan bir vatandaş savcılığa ifade verdi. Tanık, 27 Eylül akşamı Rojin’i misafirhaneye dönerken gördüğünü düşündüğünü aktardı:
“Bir erkek, Rojin’e benzettiğim kızın kolundan tuttu. ‘Yürü gidiyoruz’ dedi. Kız da ‘Babamın haberi var mı?’ diye sordu. ‘Var’ yanıtını verdi.”
edat Peker’in davaya dahil olması
Dubai’de yaşayan ve Türkiye’de “organize suç örgütü lideri” olarak tutuklama kararı bulunan Sedat Peker’in avukatı Ersan Barkın, Rojin Kabaiş davasının avukatlığını üstleneceğini açıklamıştı. Barkın, Peker’in davayı sonuna kadar takip edeceğini belirtti.
Peker, Sözcü’den Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Her şeyden önce ben bir kız çocuğu babasıyım. Bu olayı ilk duyduğumda çok üzülmüştüm. • Rojin kardeşimizin cinayetinin aydınlatılabilmesi için ailenin yanında olduğumuzu, elimden bir şey gelirse katkı sağlamak istediğimi söyledim. Kendileri de sağ olsunlar uygun gördüler.
Türkiye kamuoyuna şunu açıkça söylemek isterim:Rojin kardeşimizin cinayetini aydınlatacak bilgi, belge ve delili kim sağlarsa kendisine 25 milyon lira tarafımdan hediye olarak verilecektir.
Eğer öğrencilerse, üniversiteden atılmayı sorun etmesinler. Bu parayla dünyanın en iyi üniversitelerinde okuyabilirler. Yeni bir düzen kurabilirler.
Canlarına bir zeval geleceğini düşünüyorlarsa onlara şunu söylemek isterim: Türk polisi ve jandarması onları mutlaka korur. Bunun ötesinde, bu ülkenin namuslu her ferdi gibi ben de bu bilgiyi verenleri korumak için sahip olduğum tüm imkânları seferber ederim.”





