Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat günü meydana gelen ve resmi verilere göre 50 bin 783 can kaybının yaşandığı, 107 bin 204 kişinin de yaralandığı 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından 300 binden fazla binanın hasarlı hale geldiği belirlenirken 5 milyondan fazla kişi de depremden etkilenen 11 ilden farklı illere göçmek zorunda kaldı.

24 Nisan itibarıyla resmi verilere göre depremden etkilenen illerde 449 çadır ve 313 konteyner kent alanı oluşturuldu. Bu alanlarda 783 bin 411 çadır ve 75 bin 879 konteyner kuruldu. Çadır kentlerde 2 milyon 537 bin 868, konteyner kentlerde ise 145 bin 694 olmak üzere toplam 2 milyon 683 bin 562 depremzede, geçici barınma noktalarına hayatlarına devam ediyorlar.

KILIÇDAROĞLU'NDAN AFAD VE KIZILAY'A TEPKİ

Depremlerin ardından iktidarın ve kurumların arama, kurtarma çalışmalarında ve yardım faaliyetlerinde yetersiz kalması nedeniyle eleştirilmesi, yarın düzenlenecek seçimler öncesi siyasetçilerin de ana gündem konularından birisi oldu. AFAD’ın yetersizliği ve ordunun kurtarma çalışmalarına yönlendirilmesinde geç kalınması da en çok eleştirilen konular oldu.

Depremlerin ardından muhalefet partisi liderleri ve belediye başkanları da depremden etkilenen illerde yardım ve kurtarma çalışmalarına katılırken Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Şubat'ta Hatay'ın Arsuz ilçesinde paylaştığı videoda, "Dün sahada 3 bin 500 asker vardı. Doğal bir arama kurtarma personeli olan madencilerimizin sevkinde maalesef çok geç kalındı. Özetle her konuda sınıfta kaldıkları gibi bunda da kaldılar. Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Vallahi de bilmiyorlar, billahi de bilmiyorlar. Çok net söyleyeyim. Bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa o da Erdoğan'dır. 20 yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan bu iktidardır. Onun için kendisiyle görüşmeyi de asla düşünmüyorum. Bu meseleyi asla ama asla siyaset üstü de görmüyorum. Bu duruma bizi onun siyaseti getirdi" ifadelerini kullanmıştı.

Ertesi gün sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Kılıçdaroğlu, "Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutukladığınız gençleri, gazetecileri serbest bırakın. Çok işimiz var" demişti. 

Kılıçdaroğlu, 17 Şubat'ta yaptığı açıklamada ise AFAD ve Kızılay'ın çalışmalarının yetersizliğine tepki göstererek, "İlk günlerde koordinasyonsuzluk yaşandı. Eskiden depremden sonra her yerde Kızılay'ın çadırlarını görürdük. Kızılay'ı çökerttiler, AFAD'ı çökerttiler" demişti.

Kılıçdaroğlu, adaylığının kesinleşmesinin ardından yaptığı açıklamalarda, "Depremzedelere söz verdim. Evleri yıkılan, dükkanları yıkılan bütün depremzedelerin evlerini, işyerlerini yapacağım ve 5 kuruş almadan teslim edeceğim" ifadelerini kullanmıştı.

KIZILAY BAŞKANI'NIN İSTİFASI

Depremin ardından elinde bulunan çadırları AHBAP'a para karşılığı sattığı ortaya çıkan Kızılay da tepkilerin odağı oldu. Halkın ve muhalefetteki siyasetçilerin istifasını istediği Kızılay Başkanı Kerem Kınık'la ilgili iktidar kanadındaki siyasiler de benzer açıklamalarda bulundular. Cumhur İttifakı ortağı Büyük Birlik Partisi lideri Mustafa Destici, 3 Mart'ta yaptığı açıklamada Kızılay'ın Ahbap'a çadır satmasıyla ilgili, "Sorumluluk sahibi olanların gereğini yerine getirmesi gerekir. Herkes biliyor gereğinin ne olduğunu" demişti. 

Binali Yıldırım da çadır skandalı nedeniyle gündem olan Kızılay Başkanı Kerem Kınık'a 4 Mayıs'ta katıldığı televizyon programında istifa çağrısı yapmıştı. 

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da 11 Mayıs'ta gençlerle katıldığı bir etkinlikte, "Kızılay, çadır satma fiiline giremez. Bu yanlışı düzeltmesi gerekir" sözlerinin ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın, depremlerden 3 ay sonra, seçimlere 2 gün kala, görevinden ayrıldığı açıklandı.

HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ.

Editör: Erkan Çobanoğlu