YÜKSEKOVA-İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi Sanat Sokağı’nda hasta tutuklu Felem Aker’e özgürlük talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Hakkari Milletvekii Onur Düşünmez, Yüksekova Belediye Eş Başkanı Şoreş Diri, DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez ile ilçe örgütü, Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve hasta tutsakların yakınları katıldı. Basın açıklamasını İHD Hakkari şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu.
“HASTA MAHPUSLARIN KADERİ ATK’NIN ELİNE BIRAKILMIŞ DURUMDA”
Çapraz, açıklamasında Kürt sorununun demokratik çözümü bağlamında başlatılan sürecin önemli gündemlerinden biri hasta mahpuslar olduğunu ancak, 4 Haziran’da Meclis’te kabul edilen 10’uncu Yargı Paketi kamuoyunun da beklentilerinin çok gerisinde kaldığını ifade ederek, “İnsan hakları derneği olarak tüm şubelerimiz ile beraber yaptığımız ve ulaşabildiğimiz verilere göre şuanda cezaevlerinde Bin 412 hasta mahpus bulunmakta. Bunların 335’i ‘ağır hasta’, 230’u hayatını tek başına idame ettiremeyecek durumda. 105 kişinin ise sürekli desteğe ihtiyacı var. Bununla birlikte, 188 mahpusun da düzenli olarak gözetim altında tutulması gerekiyor. Tüm hasta mahpusların tam teşekküllü devlet hastanelerinde kontrolden geçip tedavi olması gerekirken, maalesef hasta mahpusların kaderi ATK’nın (Adli Tıp Kurumu) eline bırakılmış durumda. Adli tıp Kurumunun hasta mahpuslara yönelik vereceği kararlar yüzeyseldir, kabul edilemezdir” dedi.
“AMELİYAT SONRASI TEKRAR CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ”
Hasta tutsak Felem Aker’in 2022 yılından bu yana Van T tipi Kadın Kapalı Cezaevinde kaldığını hatırlatan Çapraz, Aralık 2024 yılında cezaevinde iken, Van Yüzüncü yıl üniversite hastanesinde safra kesesinden ameliyat oldu. Hastane de 12 gün kaldı. Ameliyat sonrası tekrar cezaevine gönderildi. Tam iyileşmeden götürüldüğü cezaevinde farklı aralıklarla iki kere astım krizi geçirdi. Sürekli rahatsızlanan Felem Aker, Çekilen radyoloji ve pataloji filmlerinden sonra doktorun bu nodüllerin riskli olduğunu ve tedavi gerektirdiğini söyledi. Felem Aker 4 ve 6 Haziran’da nefes alamama şikayetiyle hastaneye kaldırılmış, yapılan ilk müdahalede oksijen satürasyonu 45’te olduğu görülmüştür. Oksijen seviyesinin düşüklüğü kalp, beyin ve diğer hayati organlarının ciddi bir şekilde etkilendiği riskini taşımaktadır. Ynı gün İyonize kalsiyumuda 0.98 düşmüştür. Her iki değer de acil müdahale gerektiren kritik bulgulardır. Ancak sağlık personeli bu ağır tabloyu “psikolojik” diyerek geçiştirilmiş kısa bir gözlem sonrası Felem Aker, tekrar cezaevine götürülmüştür” diye belirtti.
“CEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİ OLMASIN”
Çapraz, Felem Aker ‘in cezaevinde koğuş arkadaşlarının desteğiyle yaşamını sürdürdüğünü aktararak, daha önce götürüldüğü Adli Tıp kurumu “Cezaevinde Kalabilir” raporu vermiştir. Adli Tıp kurumunun gelişebilecek hastalıkları öngörmeden, tamamen taraflı bir tutumla Hasta mahpusların hayatını riske atmaktadır. Hasta mahpusların durumlarının ciddiyetinin farkında olmayan Devlet’i yönetenlere buradan tekrar sesleniyoruz, Cezaevleri ölüm evleri olmasın, hasta mahpusların özgürce tedavi haklarına erişmesinin önündeki engelleri kaldırın ve Hasta mahpusları serbest bırakın ifadelerini kullandı.
Açıklama sonrası söz alan Felem Aker’in eşi Eşref Aker tüm hasta tutsaklar için özgürlük istedi.
Aker’den sonra söz alan Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez ise cezaevinde tedaviye erişemeyen tutsakların cezaevinde çeşitli hastalıklara yakalandığını söyledi. Düşünmez, “10’uncu yargı paketinde bütün itirazlarımızı dile getirmiştik. İnsanların cezaevinde tedaviye erişimlerinin kısıtlanması temel bir insan hakkı gasıptır. Bizler hasta tutsakların bir an önce bırakılması için gerekli girişimleri yapıyoruz. Bir kez daha tekrarlıyoruz, ‘Cezaevleri , cenaze evleri olsun istemiyoruz.” Şeklinde konuştu.