Cumhuriyet Caddesi’ni dolduran binlerce kadın, ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganları eşliğinde Kent Meydanı’na ulaşıp, soruşturmanın etkin yürütülmesi ve Rojin için adalet sağlanması çağrısında bulundu.
Van Bölge Gazetesi haberine göre; Van'da, 27 Eylül 2024 tarihinde, kaldığı KYK yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolan ve cansız bedeni 18 gün Van Gölü sahilinde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün üzerinden bir yıl geçti.
Van'daki kadın örgütleri, Rojin Kabaiş'in akıbetini sormak ve etkin bir soruşturma yürütülmesi için "Yaşamak ve Yaşatmak İçin Örgütleniyoruz" kampanyası kapsamında bir yürüyüş düzenledi. Van AVM önünden başlayan yürüyüş, Kent Meydanı'na kadar devam etti. Yürüyüşe Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş ve yakınları da katıldı.
Cumhuriyet Caddesi üzerinden yürüyüşe geçen binlerce kişi "Jin, jiyan, azadî", "Rektör istifa", "Yasta değil istandayız" ve "Rojin Kabaiş isyanımızdır" sloganlarıyla Kent Meydanı'na ulaştı ve burada bir basın açıklaması yapıldı.
“YAŞANAN BU OLAY, BİREYSEL BİR KAYBIN ÇOK ÖTESİNDE”
Kadın örgütleri adına basın açıklamasını TJA aktivisti Şükran Şen okudu. Açıklamada, "Rojin’in ölümü, yalnızca bir genç kadının yaşam hakkının gaspı değil; aynı zamanda kadınların yaşamlarını hedef alan devlet aklının, cezasızlık politikasının ve toplumsal belleği yok etme stratejisinin bir parçasıdır. Yaşanan bu olay, bireysel bir kayıp olmanın çok ötesinde; Kadın bedeni üzerinden yürütülen özel savaş politikalarının somut bir yansımasıdır" denildi.
“İKİNCİ ATK RAPORU, 6 AYDIR SUNULMADI”
Açıklamada, Adli Tıp Kurumu raporunda, Rojin’den alınan numunelerde erkek DNA’sı tespit edildiği, ancak bu bulguların şüpheli sayılmadığı ve kimliğin tespit edilmediği gerekçesiyle üzeri örtüldüğü belirtildi. DNA’nın vücudun hangi bölgesinden alındığının dahi açıklanmadığına vurgu yapılarak, "Taleplerimize ve savcılığın tekit yazılarına rağmen ikinci ATK raporu altı aydır dosyaya sunulmamıştır. Konuyla ilgili olarak 25.09.2025 tarihinde Rojin Kabaiş’in babası tarafından Adli Tıp Kurumu hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu süreç, tarafımızca da titizlikle takip edilecektir. Çünkü bu dosyada sergilenen yaklaşım, gerçeği ortaya çıkarmak yerine karartmayı seçen resmi politikanın göstergesidir. Buna izin vermeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.
“ADALET, ROJİN’İN RAPORUNDA BİR YILDIR BEKLETİLİYOR”
Kadın kurumlarının, ailenin ve avukatların ısrarlı taleplerine rağmen soruların yanıtsız kaldığının belirtildiği açıklamada, "Bu yaklaşım, soruşturmayı ilerletmek yerine karartmayı hedefleyen niyetin açık göstergesidir. Dahası, bizim gibi sorular soran birçok kişinin sosyal medya hesaplarına, üniversite rektörünün şikâyeti üzerine çok hızlı biçimde erişim engeli getirilmiştir. Adalet Rojin’in raporunda bir yıldır bekletilirken; eleştirel sorular soran kadınların hesaplarına ise 48 saat bile dolmadan yasak kararı çıkarılabilmektedir. Bu tablo, devletin neyi hızla “çözdüğünü” ve neyi sürüncemede bıraktığını çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır" denildi.
Yapılan açıklamada, kadın kurumlarının “Yaşatmak ve Yaşamak İçin Örgütleniyoruz” şiarıyla başlattığı kampanyanın merkezine Rojin Kabaiş’in konulduğu da belirtildi. Rojin için adalet sağlanmadıkça hiçbir kadının yaşamı güvende olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, Rojin Kabaiş’in dosyası başta olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerinin gerçek failleri açığa çıkarılana kadar, faili gizleyen, delilleri karartan, soruşturmaları sürüncemede bırakan cezasızlık politikasına son verilene kadar kadınların örgütlü mücadelesini büyütüleceği mesajı da verildi.
“İKİ ERKEK DNA’SI VAR AMA TUTULLU YOK”
Basın açıklamasının ardından söz alan Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş ise şöyle konuştu: "Hepiniz Rojin'in abisi, ablası, annesisiniz. Benim kızımın ölüm sebebi üniversite ve yurttur. Onların ihmalleri yüzünden kızı öldü. Kızımın oda arkadaşları da bir şey söylemiyor. Onları da susturmuşlar. Neden susuyorsuuz? Savcılığa gidiyoruz, emniyete gidiyoruz. Bir yıldır acı çekiyoruz. Bir cevap alamıyoruz. Rojin'in bedeninde iki erkek DNA'sı vardır. Ama bir tane tutuklu yoktur. İlk savcı hiç bir şey yapmadı. Hep gereksiz şeyleri takip ediyordu. Neden intiharı takip ediyorsunuz? Neden ciddi şeyleri takip etmediniz?"
“GÜVENLİK KAMERALARI ÖNÜNDE ROJİN’E NE OLDU?”
Kabaiş'in ardından DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı konuştu. Varlı, üniversitenin bu cinayetten sorumlu olduğunu belirterek, "Orada güvenlik kameraları önünde Rojin'e ne oldu? Hepimiz Rojin ile ilgili gerçeği ortaya çıkarmak için her gün Rojin'e ne olduğunu soruyoruz. Bu cinayetin sorumlusu ortada belli. Erkek vuruyor, devlet de koruyor" dedi.
"İktidar, kurumlar, bakanlıklar kimi koruyor" diye soran Varlı, "Gerçekler neden ortaya çıkarılmıyor? Bir yıldır Rojin'in babası ağlıyor. Rojin'le ilgili gerçek açığa çıkmadıysa, bilinsinki adalet babanın gözyaşlarına boğulmuş demektir. Nasıl oluyor da bu devlet her şeye ulaşıyor da katillere ulaşamıyor?" ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklama, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarıyla sona erdi.
