İHD Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 192 haftadır süregelen adalet arayışları, bu hafta da Yüksekova Sanat Sokağı’nda yapılan basın açıklamasıyla sürdü. Açıklamaya İHD, ÖHD, Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları katıldı.
Basın açıklamasını İHD Hakkâri eş başkanı Ozan Akbaş okudu. “Biz Cumartesi İnsanları olarak 193 haftadır ısrarla soruyoruz: Köye yapılan baskınlar sonrasında zorla başka bir alana gönderilen Akın, tam kazıya başladığı sırada bölge bomba ile patlatıldı. Patlayan bomba sonucu yaşamını yitiren ve köye cansız bedeni getirilen Sait Akın için neden hâlâ adalet yerini bulmadı?” dedi.
Basın açıklaması yapan Akbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “25.09.1995 tarihinde Yüksekova ya bağlı Karlı köyüne Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul ve komutasında ki askerlerce bir baskın düzenlendi. Çocuk, kadın ve yaşlılarında olmasına aldırmadan tüm köylüleri meydana toplayan askerler aile bireylerinin önünde erkeklere ağır işkenceler yaptı. Köy yakınlarında bir sığınak olduğunu ve bu sığınağın kendilerine gösterilmesini istedi. Köylüler patos yapıyordu ve konuşmayanları patosa atmakla tehdit etti. Ardından işkence ile birçok köylüyü operasyon bölgesine götürdü. Gelinen bir tepenin başına önce bir köy sakinini gönderen ekipler belirlenen bir yeri kazmasını istedi. Kazı yapılması ile birlikte sığınaktan bir kişinin çıkarıldığını gören askerler bu sefer Sait Akın’ın sığınağa gidip başka bir tarafı kazmasını emretti. Direnen ve gitmek istemediğini söyleyen Sait Akın’a işkence yapıldı. Akabinde Zorla alana gönderilen Akın, tam kazıya başladığı sırada bölge bomba ile patlatıldı. Askerler olay yerine yanaşmadan köylülere Sait Akın’ın cansız bedenini getirmelerini emretti” dedi.
Akbaş “Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tüm köylülerin katledilme emrini verdi. Köyden kaçmayı başaranlar durumu Hakkâri Milletvekiline anlattı. Dönemin Valisi ile görüşen Milletvekili köyde bir katliamın yaşandığını dile getirdi. Olay yerine helikopterle gelen Vali, ölüm emri verilen köy sakinlerinin kadınlardan, çocuklardan, yaşlılardan oluşan siviller olduğunu teyit etti ve çok daha büyük bir katliamın önüne geçti. Sait Akın’ın cansız bedeni zırhlı araç ile alınıp Yüksekova Devlet Hastanesinin önüne atıldı. Hiç bir işlem yapılmayan cenaze ortada bırakıldı. Üyemiz Vahap Canan hastaneye gidip Sait Akın’ın cenazesini teslim aldı. Bununla beraber 9 köy sakini olay yerinde gözaltına alındı. İnanılmaz işkencelere uğrayan köy sakinleri 11 gün sonra adliyeye bile sevk edilmeden serbest bırakıldı. İşkence boyunca köyde yaşanan durumu kimseye anlatmamaları gerektiği söylendi. Konuşan birinden haberdar oldukları anda ailesi ile birlikte ortadan kaldırılacağına dair tehditler edildi. Hala ilgili işkencenin izlerinin vücutlarında yer aldığı köy sakinleri sindirilmek istendi. Akabinde ailesi Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına Karlı Köyü olayının aydınlatılması için başvuru yaptı. Bu başvurunun ardından çok büyük tehditler alan aile bireylerine sürekli olarak olayı konuşmayın dendi. Tüm hukuki girişimlerin önüne set çekildi ve Sait Akın dosyası faili meçhul bırakıldı” sözlerine yer verdi.
Bir kez daha adalet çağrısında bulunan Akbaş “Adaletin ağır ve aksak işlemesi insanlarımızın vicdanında bir yara olarak kalmaya devam ediyor. Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’un birçok insanımızı katlettiği gerçeğini görmezden gelip hukuk normlarının herkes için eşit ve adil olduğundan bahsetmek imkânsızdır. Sait Akın ve akıbeti faili meçhul bırakılan yurttaşlarımız için adalet tesis edilsin. Kayıplarımızı aramaktan ve son kaybın akıbeti ortaya çıkarılana kadar mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından bir dakikalık otuma eylemi gerçekleştirildi.