Artan fiyatlar, işsizlik oranlarının yüksekliği ve sınırlı gelir kaynakları, vatandaşların temel ihtiyaçlarını dahi karşılamasını güç hale getiriyor.
İlçede üretim alanlarının kısıtlı olması, özel sektör yatırımlarının yetersizliği ve kamu istihdamının sınırlı kalması, gençlerden emeklilere kadar her kesimi doğrudan etkiliyor. Özellikle son bir yılda temel gıda, ulaşım ve kira fiyatlarındaki artış, vatandaşların günlük yaşamını ciddi ölçüde zorlaştırdı.
İlçedeki birçok esnaf satış yapamamaktan, vatandaşlar ise alım gücünün neredeyse kalmadığından şikâyet ediyor. Marketlerdeki fiyat etiketleri sürekli değişirken, maaşlar yerinde sayıyor. Durum böyle olunca, birçok aile sadece en temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
Yüksekova’da mikrofon uzattığımız vatandaşlar, yaşadıkları ekonomik sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi:
Nezaket Şine, hayat pahalılığının artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini belirterek şöyle konuştu:
“Hayat pahalılığı gerçekten bizleri çok etkiliyor. İnanın ki çarşıya geliyoruz, çarşıdan bir su bile almadan evimize dönüyoruz çünkü alamıyoruz. Sadece ihtiyacımız olan ürünlerin o da üçte birini ya alabiliyoruz ya alamıyoruz. İnsanlar normalde hafta sonu bir yerlere gider, bir şeyler yiyip içer; bizim bunu yapmaya imkânımız olmuyor. Dediğim gibi, bir su bile almıyoruz. Diyoruz ki ilk önce ihtiyaçlarımızı karşılayalım, suya vereceğimiz parayla başka bir şey alalım.”
Sıdık Ak ise, ilçedeki geçim zorluğuna dikkat çekti:
“Hayat bizi mahvetti, hayata diyecek bir şey kaldı mı? Yüksekova şartlarını zaten biliyorsunuz; çalışma imkânı yok. En basit bir sigara bile 100 TL olmuş. Günlük adam 200 TL’yi sadece sigaraya veriyor. Hayat pahalılığı gerçekten bize kemer sıktırıyor.”
Levent Tatlı adlı genç vatandaş ise, özellikle gençlerin yaşadığı umutsuzluğa vurgu yaptı:
“Hayat pahalılığı en çok biz gençleri vurdu. Hakkari’de ne bir çalışma imkânımız var ne bir gelirimiz var. Bir de diyorlar ki gençler niye Yüksekova’dan gidiyor, siz olsanız burada kalır mıydınız? Üç tane milletvekilimiz var, bu milletvekillerinin bir kez olsun dahi biz gençlerin eğitimi, istihdamı hakkında tek bir önerge dahi vermemişler. Biz gençler olarak her şeyin farkındayız, her şeyi görüyoruz ama sürekli geriye itiliyoruz, ötekileştiriliyoruz.”





