Baro Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, henüz ilçenin büyük bölümüne doğalgaz hattı ulaşmamışken halkın töhmet altında bırakılmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Her birey, suç işlediği ispatlanmadıkça masumdur. Binlerce haneye doğalgaz hattı henüz ulaşmamışken ‘kaçak kullanımdan’ söz edilmesi, halkımızı itham etmek anlamına gelmektedir. Bu durum hem Anayasa’nın eşitlik ilkesine hem de evrensel hukuk kurallarına aykırıdır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, AKMERCAN şirketinin Yüksekova’daki uygulamalarına ilişkin de eleştirilerde bulunularak, vatandaşların ileride doğalgaz hattını evlerinin önüne kadar kendi imkânlarıyla götürmek zorunda bırakılmasının ciddi bir mali külfet oluşturacağı belirtildi.
“Can ve mal güvenliği” gerekçesinin hukuki dayanağının doğru olmakla birlikte çözümün vatandaşın sırtına yük bindirmek olmadığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Alternatif çözüm, şirketin gerekli güvenlik standartlarını uygularken altyapı masraflarını belediye ile koordinasyon içinde üstlenmesi, gerekirse merkezi idare ve EPDK nezdinde ek kaynak talep etmesidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’da güvence altına alınan eşit hizmete erişim hakkı kapsamında, kamu hizmetlerinin mali yükü vatandaşlara yıkılamaz.”
Hakkâri Barosu’nun açıklamasında, şirketin “Yüksekova’ya özel uygulama yok” iddiasının fiiliyata uymadığı savunularak, farklı şehirlerde farklı uygulamaların yürütüldüğü, Yüksekova’da ise çalışmaların beş yıldır devam etmesine rağmen yalnızca yüzde 60 seviyesinde kaldığına dikkat çekildi.
“Bizler Yüksekovalılar olarak hizmetin en hızlı ve en adil şekilde verilmesini talep ediyoruz.” denilen açıklama, şu ifadelerle sona erdi:
“Vatandaşlarımızı itham eden söylemler yerine, şirketin asli görevlerini yerine getirmesi gerekir. Doğalgaz bir lütuf değil, halkın ödediği vergiler ve faturalar karşılığında sağlanması gereken bir haktır. Halkımızın onurunu zedeleyen, hukuki temelden yoksun açıklamaları reddediyoruz. Yüksekova halkı sahipsiz değildir. Halkımızın haklarını korumak için gerekli her türlü hukuki ve demokratik adımı atacağız.”
