Salim, açıklamasında “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözleriyle başladığı değerlendirmesinde, asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşların yaşam koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirtti. Televizyon ekranlarında yapılan açıklamalarda asgari ücretin yeterli olduğuna dair söylemlerin sahadaki gerçeklerle uyuşmadığını savunan Salim, halkın geçim sıkıntısının görmezden gelindiğini ifade etti.

2026 yılına yaklaşılırken adalet sisteminde güvensizlik, eğitim ve sağlık alanlarında ise yetersizlikler bulunduğunu öne süren Salim, uygulanan ekonomi politikaları ve enflasyonla mücadele programlarının özellikle emekli ve asgari ücretli vatandaşlar üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu kaydetti.

Yüksek zamlar, döviz kuru ve akaryakıt fiyatlarındaki sürekli artışların vatandaşın alım gücünü düşürdüğünü dile getiren Salim, dış politikadaki gelişmelerin ekonomiye beklenen katkıyı sağlayamadığını belirtti.

Bölgenin temel geçim kaynakları arasında yer alan tarım ve hayvancılığın yüksek maliyetler nedeniyle büyük ölçüde gerilediğini ifade eden Salim, bu durumun köyden kente göçü hızlandırdığını söyledi. Hayvancılığın neredeyse bitme noktasına geldiğini vurgulayan Salim, buna rağmen toplumun gösteriş tüketimine yönlendirildiğini savundu.

Açıklamasında sosyal ve ahlaki yapıya da değinen Salim, uzun yıllardır uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla birlikte toplumsal çözülmenin hızlandığını, özellikle sosyal medya üzerinden ahlaki değerlere uygun olmayan bir yapının oluştuğunu ileri sürdü.

Yüksekova’da kış şartlarının ağır geçtiğini hatırlatan Salim, doğal gaz başta olmak üzere sağlık, enerji ve temel hizmetlerde yeterli imkânların sunulmadığını belirterek, vatandaşların artan sorunlar karşısında ciddi bir rahatsızlık yaşadığını sözlerine ekledi.

Muhabir: ULAŞ GÜVEN / YÜKSEKOVA HALKIN SESİ