Çocukların büyüme evresinde hayatlarını önemli ölçüde etkileyen konuşma bozuklukların olduğuna dikkat çeken Demir, terapi yöntemlerinin çeşitliliğiyle, her bireyin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunulması gerektiğinin altını çizdi.
Konuşma bozukluklarının tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmediğini ifade eden Demir, "Dil ve konuşma terapistleri, bireylerin iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarını değerlendiren, tanımlayan ve tedavisinde rol oynayan sağlık çalışanlarıdır. Kekemelik, hızlı bozuk konuşma, otizm ve down sendromlu bireylerin iletişim, dil ve konuşma becerilerini geliştirme, ayrıca zihinsel engelli bireylerin dil ve konuşma becerilerini geliştirme, ses, yutma ve çiğneme gibi tedavilerinde de rol oynamaktayız. Mevcut duruma bağlı olarak dil ve konuşma bozuklukları farklı şekillerde tanımlanabilir. Günümüzde yeteri kadar uyarana maruz kalmayan bireylerde dil ve konuşma becerilerinde gerileme yaşanabilmektedir. Bu bağlamda, sadece bunu değerlendirmek yanlış olabilir. Etrafınızdaki ya da bildiğiniz bireylerde eksiklik olduğunu düşünüyorsanız, en yakın dil ve konuşma terapistlerine başvurmanız önemlidir” dedi.