**

Pişmanlık, kendi gölgesidir insana; başını eğdiğinde düşer omzuna, unutur gibi yaparsın ama hiçbir zaman silinmez. Bazısı hafif rüzgâr gibi geçer, bazısıysa taş gibi çarpar yüreğine. Kibirden midir, yoksa kendi ördüğümüz yalnızlık kafesine sığınma arzusundan mı… bilinmez. Ama her zaman vardır, geri çevirdiğimiz ellerin sessiz yankısı.

**

Elimizi uzatırız ama bazen korkarız. Dokunmak isteriz ama geri çekeriz. Ve işte o an, pişmanlık doğar: tutulmamış bir elin boşluğu, kaybolmuş bir fırsatın ağırlığı, belki de bir ömrün sessiz çığlığı. Tomris Uyar, Metal Yorgunluğu’nda sorar: “…uzattığı eli tutamayışının acısını mı çekiyorsun?” İşte hayatın özeti bu kadar yalın ve bu kadar acı.

**

Çağımız, görünürde kalabalık ama gerçekte yalnızlıkla örülü. İnsanlar yan yana oturur, yüz yüze gelir, ama göz göze gelmekten çekinir; sözler söylenir, ama kulaklara ulaşmaz. Sosyal medya parıltılı bir sahne; binlerce takipçi, yüzlerce “arkadaş” var ama bir omza yaslanacak gerçek bir dokunuş yok. İnsanlar birbirinin yanında ama hep bir adım uzakta.

**

Oysa hiçbir yük tek başına taşınmaz. İnsan, diğerinin varlığında hafifler, diğerinin omzunda nefes bulur. Bir el uzatıldığında, yalnızlığın karanlığı delinir; bir dokunuş, kırık kalpleri birleştirir; bir bakış, yorgun ruhları güçlendirir.

**

Sevgili okur, unutma: Hiçbir şeyi tek başına atlamak zorunda değilsin. Hiçbir yük tek omuzda taşınmaz. Hayat, paylaşıldığında anlam kazanır. Tut uzatılan elleri. Kimi zaman bir dostun eli, kimi zaman bir yabancının eli, kimi zaman da yıllardır yanında duran ama fark etmediğin birinin eli… Hepsi, hayatın hafızasında iz bırakır.

**

Ellerin hafızası unutmaz. Bir eli geri çevirdiğinde, kalbin sessiz bir öfke ve hüzünle hatırlar; bir eli tuttuğunda, sıcaklığını, güvenini, insanca varlığını saklar. Ve bazen bir el, bir ömrü değiştirir. Bir el, kaybolan zamanı, geri gelmeyecek anları telafi etmez belki ama hayatın kendisini yeniden başlatır.

**

Bu yüzden sevgili okur, tut uzatılan elleri. Çünkü insan, ellerle bağ kurduğunda gerçek anlamda yaşamaya başlar. Eller unutmaz; hatırlamak, bağ kurmak ve yeniden başlamaktır insan olmanın en cesur biçimi.