**
İnsan dilemekten vazgeçmemeli çünkü dilek; bir isteğin ötesinde, ruhun direniş biçimidir. Belki de yaşam, gerçekleşmeyen dileklerin sabrından doğar.
**
Hayat, insana ne çok şeyi unutturuyor.
Bir zaman geliyor, insan yaşadığı kadar unuttuğunu da fark ediyor. Ama ne olursa olsun, bir şeyi unutmamalı: Dilek tutmayı. Çünkü dilemek, yaşamakla eş anlamlıdır.
**
Rilke, Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda şöyle yazar:
“Asla bir şeyler dilemeyi bırakma Malte. İnsan dilemekten vazgeçmemeli. Belki gerçekleşme yoktur da, uzun süren, bütün bir ömür süren dilekler vardır.”
**
Bu cümle, hayatın tüm hızına rağmen hâlâ bir yere tutunabilmenin tarifidir aslında. Dilek, gerçekleşme vaadi taşımaz; o bir yön, bir sığınak, bir iç ışıktır. İnsan, dilekleriyle yaşar çünkü dilek, yorgunluğa rağmen yeniden başlama isteğidir.
**
Bazı dilekler hiçbir zaman gerçekleşmez ama insanı ayakta tutan da bazen tam olarak budur. Gerçekleşmeyen dilek, insanın iç dünyasında yankı bulur; sabrın, inancın ve hayalin biçimidir. Belki de hayat, gerçekleşmemiş dileklerin arasında nefes alır.
**
Bir çocuk düşünün…
Elindeki taşı gökyüzüne fırlatır, bilir düşeceğini ama gene de atar. Çünkü mesele taşın düşmesi değil, göğe uzanma isteğidir. Dilek de budur: Olmayacağını bile bile istemek, yine de umut etmek. İnsan, göğe bakmayı unuttuğu gün tükenir.
**
Belki Tanrı dilekleri bu yüzden yaratmıştır; insan, elinden hiçbir şey gelmese bile kalbinden bir şey gelsin diye. Dilek, bir nevi dua gibidir ama içinde söz değil, sessizlik vardır. Kırılgan ama dirençli bir sessizlik…
**
Bazen bir sabah kahve kokusunda, bazen bir şarkının kıyısında, bazen bir rüzgârda hatırlarız o dileği. Biz unuttuğumuzu sanırız ama dilek unutmaz bizi. Kalbin bir köşesinde saklanır, zamanın sessizliğini dinler.
Ve belki de asıl mucize, dileğin gerçekleşmesi değil, hâlâ dilek tutabiliyor olmaktır.
Bir ömür, bir dileğin etrafında döner bazen. Kimi zaman gerçekleşmez, ama insanı diri tutar. Çünkü dilek, insanın kendine söylediği en umutlu cümledir.
**
O yüzden sevgili okur, bir dileğin olsun.
Küçük, sessiz, belki de imkânsız… ama senin olsun.
Gerçekleşmese bile seni yaşama yeniden çağıracak kadar güçlü bir dilek.
**
Unutma:
Dünya bu, imkânsız da mümkündür.
Ve bazen, en büyük gerçekleşme, dileğin hiç sönmemesidir.