Bajêrge TOKİ yolunda pencereden dışarı bakıyorum. Çift yönlü yol her iki taraftan yaşlısı, genci, kadını erkeği ile elleri dolu bir şekilde savaştan kaçan bir halk manzarası ile TOKİ'ye gidenler, TOKİ'den gelenler ile içler acısı bir durum ile gitmek istedikleri yere ulaşmaya çalışıyorlar.

Hiç kimse de çıkıp nedir bu çektiğimiz yok mu bunun başka bir alternatifi, başka bir çıkış yolu demiyor.
Taaa mezarlığın orda servisler insanları indirip tabana kuvvet deyip çekilip gidiyorlar. Ne servisçiler zincir takip bir alternatif arıyor, ne belediye TOKİ yoluna özel bir araç tahsis edip çözüme gidiyor ne de bu işin asıl sorumluları, bu yol yüz yıl geçse de çözüm olmayacak deyip eski mezarlığın arkasında havaalanı yoluna girmeden sağdan direk yukarıya doğru.. ordan da eğimi düşürüp yeni mezarlığın altından bir alternatif yol düşünülüyor. Yaşanan sıkıntılar yaşananlar ile kalıyor. 
İşine geç kalanlar, okuluna yetişemeyen öğrenciler, ayakları ıslanan zatürre olan bebeler, hasta olan yaşlılar kimin umrunda..

4x4 arabası olanların halden anlayamayacağı bir mevzu bir dert bu...
Bunların hepsi bir tarafa,  diyelim ki bu söylediklerim şahsi önyargılarim ile söylenmiş bir söylem olsun. Peki pizok TOKİ yolunun tam ortasından geçen dere yatağının her iki tarafının güvenlik bariyerlerinin kaç yıldır yapılmamasına ne demeli geçen yıl da aynı sıkıntılar yaşanmadı mı? 

Sahipsiz  memleketin kaderine razı olmuş sakinleri... Birilerinin sizin için birşeyler yapacağını bekliyorsanız yanılıyorsunuz.
Hukuk devletinde yaşıyoruz.... Böyle bir şey yok demeniz için bugüne kadar şehrin hangi bir sorununu yargıya taşıdınız. Kendi içimizde fısıltı gazetesinde konuşmaktan öte gidemediğimiz süreçler ile geçiştirdik sadece... Bir arpa boyu yol almadan.

Bugüne kadar Yüksekova'da yaşanan ihmalkarlıkların hep bir sığınağı olmuştur. Eksikliklerini örtüp altına saklanmaların...
Olan bir nesle bir kuşağa oluyor. Başarılı yöneticilerin bir şehrin kaderinde ne kadar etkili olduğu geçmiş yakın tarihimizde çok net bir şekilde gördük. Tabii iyi yonetemeyenlerin de bir o kadar olumsuz etkisi...

Kahvelerde, kurumlarda,ev akraba ziyaretlerinde bir araya gelen yöre sakinleri şehrin sorunları ile ilgili hasbihal ettiklerinde kimse mangalda kül bırakmıyor. Herkes her alanda uzman ve her konuya ayrı ayrı çözüm önerileri getirebiliyorlar. Yalnız gel gör ki orda çıktıktan sonra herkes kendisi için uygun görülmüş programa uymaktan öte bir şeyler yapmıyor.

Söylemlerimde bu şehirde hiçbir şey yapılmıyor gibi bir şey anlaşılmasın.  Bir şeyler eksik yapılıyor demek istiyorum.
Bu sene Yüksekova'ya 100 imam atanacağına bir tane belediye otobüsü gönderilsin,
100 müdürün odasının mobilyaları gereksiz yere değiştirileceğine bir tane greyder gönderilsin,
Her müdüre bir araç tahsis edileceğine bir tane tuzlama makinası alınsın,
Yanlış hesaplamalar ve bireysel menfaatlere her yıl milyarlarca liramiz beton yığınlarına gömülüp bırakılırken burdaki valinin, kaymakamın elini güçlendirecek envantere yeni araçlar eklenecek bir çalışma yapılamaz mı?

Not: Bu hafta Yüksekova çarşı merkezinde Açıköğretim, KPSS ve diğer sınavların Yüksekova'da yapılması ile ilgili bir imza kampanyası başlatacağız bu konu da herkesten destek bekliyoruz.